Yurt dışı seyahati, ceza davası ve işverene uyarı

Sevgili günlük, Belki de artık ‘Sevgili yıllık’ diye başlamalıyım sana yazmaya. Bu kadar seyrek yazmakla ilgili bir derdim var biliyorsun, artık her yazıma buna değinerek başlıyorum. Bir yandan “Heyecanımı mı kaybettim acaba” diye hayıflanıyorum, ama öte yandan “Böyle olması doğal, hayatımın olağan akışının bir parçası haline gelmiş demek ki bu mücadele” diye kendimi rahatlatmaya çalışıyorum. … Okumaya devam et Yurt dışı seyahati, ceza davası ve işverene uyarı

Uluslararası Savaş Karşıtları – Webinar

Merhaba sevgili günlük, Görüşmeyeli uzun zaman oldu yine. Bende pek bir değişiklik yok. Ara sıra denk geldiğim GBT'lerde, artık yürürlükte olmayan 1111 sayılı Askerlik Kanunu gereğince 15 gün içinde en yakın askerlik şubesine gideceğime dair imza atmaya ve gitmemeye devam ediyorum. Verilen yeni bir idari para cezası, hakkımda açılan bir dava yok. Anayasa Mahkemesi'ne yaptığım … Okumaya devam et Uluslararası Savaş Karşıtları – Webinar

İkinci yıl dönümü

Sevgili günlük, Geçen 1 Temmuz'daki yıl dönümü kutlamasından sonra yalnızca bir kez, Anayasa Mahkemesi'ne başvurduğumda yazmışım sana. Çok açmışız arayı, ama pek dişe dokunur bir gelişme olmadı, ondan yazmadım. Umarım darılmamışsındır bana. Geçtiğimiz Şubat ayının sonlarında, Anayasa Mahkemesi'ne başvururken talep ettiğimiz tedbirin reddedildiğine dair yazı geldi. Yeni, alışılmadık bir karar değil bu. Başvurunun sonucuyla ilgili … Okumaya devam et İkinci yıl dönümü

Anayasa Mahkemesi’ne başvuru

Sevgili günlük, Umarım güzel bir yaz geçirmişsindir. Sana yazmadığım yaklaşık dört ay boyunca bir sürü şey oldu aslında. Önce, dün Anayasa Mahkemesi'ne yaptığım bireysel başvuruyu anlatayım. Hatırlayacaksın, Şubat'ta verilen idari para cezasına 8 Nisan'da itiraz etmiştim. Bu itirazım Ankara 8. Sulh Ceza Hakimliği'nin verdiği kararla reddedildi. Bu karar için de bir kez itiraz etme hakkım … Okumaya devam et Anayasa Mahkemesi’ne başvuru

Birinci yıl dönümü kutlu olsun!

Merhaba sevgili günlük, Vicdani ret eylemime başlayalı tam bir yıl oldu. Kutlu olsun! Birinci yıl dönümü yazısı için son bir yılda neler olmuş, basit bir hesap çıkarayım istedim: 23 kez GBT'ye girmişim. Bunların 11'inde tutanak düzenlenmiş. 23 GBT'nin 10'una İstanbul'da metro istasyonu, iskele gibi toplu taşıma noktalarının giriş ya da çıkışlarında denk gelmişim. 10 tanesi … Okumaya devam et Birinci yıl dönümü kutlu olsun!

Birkaç GBT ve iki tutanak daha

Merhaba sevgili günlük, Son iki aydır seni çok ihmal ettim, özür dilerim. Son iki ay sakin geçtiği için değil, yazmak içimden gelmedi pek. Belki de yaşadıklarım birbirine çok benzer olduğu, yazacak yeni bir şey yokmuş gibi hissettiğim için... bilemiyorum. 23 Nisan günü Gökçeada'ya gitmek üzere Kabatepe'de feribot sırası beklerken jandarma kontrolüne denk gelerek onuncu tutanağımı … Okumaya devam et Birkaç GBT ve iki tutanak daha

II. ve III. Mahmutbey vakaları, ilk idari para cezası ve itiraz

Sevgili günlük, Sana anlatacaklarım oldukça birikti son on gündür. Mahmutbey vakalarından başlayayım... 29 Mart Cuma günü şehirler arası bir yolculuğum İstanbul'da sonlanmadan önce yine Mahmutbey'de durakladı. Yolcuların kimlikleri otobüse giren polis memuru tarafından toplandı; bir süre sonra otobüsten dışarı çağrıldım. Ön kapıda bekleyen polis, ben basamaklardan inerken "Gel bakalım babuş" dedi, içimden "Babuş mu?!" dedim, … Okumaya devam et II. ve III. Mahmutbey vakaları, ilk idari para cezası ve itiraz

“Bu ülkenin askere de ihtiyacı var; yapmak istemeyenlere yok”

Merhaba sevgili günlük, Bu kez otelde konaklama maceramı yazıyorum sana. Geçtiğimiz hafta sonu çalışmak üzere önce Kayseri'ye ardından da Erzurum'a gittim. 2 Mart Cumartesi akşamı yaklaşık 30 kişilik bir ekip olarak Kayseri'den Erzurum'a doğru yola çıktık, Pazar sabahı saat 6 gibi Erzurum'da otele giriş yaptık. 6 saat sonra otelden çıkarak Kazım Karabekir Stadı'na gittik. Bir-iki … Okumaya devam et “Bu ülkenin askere de ihtiyacı var; yapmak istemeyenlere yok”

“Kollarını kaldır dersek kaldırırsın, yat dersek yatarsın”

Merhaba sevgili günlük, 23 Şubat Cumartesi günü, soğuk ve karlı bir akşamda, Başakşehir'den evime yine yeraltı yollarıyla dönmeye çalışırken bir kez daha GBT'ye denk geldim. Kirazlı istasyonundaki aktarma noktasında beş-altı bekçi (çarşı ve mahalle bekçileri kanunu), iki de kırmızı yelekli polis memuru kimlik kontrolü yapıyordu. Bakaya olduğum tespit edildikten sonra bekçilerden biri bir kenarda tutanak … Okumaya devam et “Kollarını kaldır dersek kaldırırsın, yat dersek yatarsın”

Biraz gergin bir GBT ve ilk gözaltı tehdidi

Sevgili günlük, 2019'un ilk GBT'si ne kadar romantik geçtiyse, ikincisi bir o kadar sevimsiz oldu. 24 Ocak Perşembe günü bir şehirlerarası otobüs yolculuğunun sonunda İstanbul'a varmışken, içinde bulunduğum otobüs Mahmutbey'deki polis kontrol noktasında durduruldu (ki hemen hemen tüm şehirlerarası otobüsleri durduruyorlardı). Bir memur otobüse girip herkesin kimliklerini aldı ve önünde durduğumuz küçük binaya götürdü kontrol … Okumaya devam et Biraz gergin bir GBT ve ilk gözaltı tehdidi