Sevgili günlük, Belki de artık ‘Sevgili yıllık’ diye başlamalıyım sana yazmaya. Bu kadar seyrek yazmakla ilgili bir derdim var biliyorsun, artık her yazıma buna değinerek başlıyorum. Bir yandan “Heyecanımı mı kaybettim acaba” diye hayıflanıyorum, ama öte yandan “Böyle olması doğal, hayatımın olağan akışının bir parçası haline gelmiş demek ki bu mücadele” diye kendimi rahatlatmaya çalışıyorum. … Okumaya devam et Yurt dışı seyahati, ceza davası ve işverene uyarı
Etiket: idari para cezası
İkinci yıl dönümü
Sevgili günlük, Geçen 1 Temmuz'daki yıl dönümü kutlamasından sonra yalnızca bir kez, Anayasa Mahkemesi'ne başvurduğumda yazmışım sana. Çok açmışız arayı, ama pek dişe dokunur bir gelişme olmadı, ondan yazmadım. Umarım darılmamışsındır bana. Geçtiğimiz Şubat ayının sonlarında, Anayasa Mahkemesi'ne başvururken talep ettiğimiz tedbirin reddedildiğine dair yazı geldi. Yeni, alışılmadık bir karar değil bu. Başvurunun sonucuyla ilgili … Okumaya devam et İkinci yıl dönümü
Anayasa Mahkemesi’ne başvuru
Sevgili günlük, Umarım güzel bir yaz geçirmişsindir. Sana yazmadığım yaklaşık dört ay boyunca bir sürü şey oldu aslında. Önce, dün Anayasa Mahkemesi'ne yaptığım bireysel başvuruyu anlatayım. Hatırlayacaksın, Şubat'ta verilen idari para cezasına 8 Nisan'da itiraz etmiştim. Bu itirazım Ankara 8. Sulh Ceza Hakimliği'nin verdiği kararla reddedildi. Bu karar için de bir kez itiraz etme hakkım … Okumaya devam et Anayasa Mahkemesi’ne başvuru
Birkaç GBT ve iki tutanak daha
Merhaba sevgili günlük, Son iki aydır seni çok ihmal ettim, özür dilerim. Son iki ay sakin geçtiği için değil, yazmak içimden gelmedi pek. Belki de yaşadıklarım birbirine çok benzer olduğu, yazacak yeni bir şey yokmuş gibi hissettiğim için... bilemiyorum. 23 Nisan günü Gökçeada'ya gitmek üzere Kabatepe'de feribot sırası beklerken jandarma kontrolüne denk gelerek onuncu tutanağımı … Okumaya devam et Birkaç GBT ve iki tutanak daha
II. ve III. Mahmutbey vakaları, ilk idari para cezası ve itiraz
Sevgili günlük, Sana anlatacaklarım oldukça birikti son on gündür. Mahmutbey vakalarından başlayayım... 29 Mart Cuma günü şehirler arası bir yolculuğum İstanbul'da sonlanmadan önce yine Mahmutbey'de durakladı. Yolcuların kimlikleri otobüse giren polis memuru tarafından toplandı; bir süre sonra otobüsten dışarı çağrıldım. Ön kapıda bekleyen polis, ben basamaklardan inerken "Gel bakalım babuş" dedi, içimden "Babuş mu?!" dedim, … Okumaya devam et II. ve III. Mahmutbey vakaları, ilk idari para cezası ve itiraz