Sevgili günlük,
2019’un ilk GBT’si ne kadar romantik geçtiyse, ikincisi bir o kadar sevimsiz oldu. 24 Ocak Perşembe günü bir şehirlerarası otobüs yolculuğunun sonunda İstanbul’a varmışken, içinde bulunduğum otobüs Mahmutbey’deki polis kontrol noktasında durduruldu (ki hemen hemen tüm şehirlerarası otobüsleri durduruyorlardı). Bir memur otobüse girip herkesin kimliklerini aldı ve önünde durduğumuz küçük binaya götürdü kontrol edilmeleri için. Birkaç dakika sonra kimlikleri dağıtmak için geri geldiğinde yüksek sesle ismimi söyleyerek otobüsten inmemi söyledi.
Girdiğim odada üç memur bekliyordu. İmzalamam için iki kopya tutanağı hazırlamışlardı. Bana gösterilen koltuğa oturdum ve vicdani retçi olduğum için imzadan imtina etmek istediğimi belirttim. Muhatabın kendileri olmadıklarını, bunu askerlik şubesinde ifade etmem gerektiğini söylediler. Neden imzalamak istemediğimi anlatmaya çalıştım, ancak küçük bir not düşerek imzalayacağımı söyledim, ama kâr etmedi. İlk hafif gözaltı tehdidimi böylece almış oldum: “İmzalamazsan seni burada tutup karakola götürmemiz gerekir. Orada da işlemler ne kadar sürer bilemeyiz.”
İki saat içinde işim nedeniyle Ataşehir’de olmam gerekiyordu, dolayısıyla bunu göze alamazdım, ikna çabalarıma devam ettim. Küçük tartışmamız devam ederken benimle en çok muhatap olan memur hemen hemen şöyle bir şey söyledi: “Vicdan diyorsun da… otobüsteki yolcuları bekletiyorsun, vicdanın rahat mı?”

Bu bağlamsız atağı da savuşturduktan sonra vicdani retçi olduğumu not düşerek imzalayabileceğimi yineledim. “O zaman imzalayacak mısın” diye sordular, “Evet” dedim. Adımın altına daha önceki küçük doğaçlama notumun benzerini yazarak imza attım. Böylece şimdiye kadar yaşadığım en tatsız GBT macerası sonlanmış oldu ve tekrar otobüse döndüm, sevgili günlük.
Takip eden hafta sonunda yine bir metro istasyonunun girişinde bir kez daha GBT’ye denk geldim. Yukarıdaki tutanağı gösterdim, tutanağın fotoğrafı çekildi, yoluma devam ettim. Bunun gibi küçük karşılaşmaları sana artık yazmayacağım sanırım sevgili günlük. Sıkıcı bence…
“Biraz gergin bir GBT ve ilk gözaltı tehdidi” için bir yorum